Marka; bir işletmenin sunduğu hizmet ya da ürettiği ürün ile iddialı olduğunun bir ifadesidir diyebiliriz.
Marka tesciliyle; sunulan hizmet ya da üretilen ürünün eşsiz olduğunu, diğerlerinden farklı olduğunu, bu farkları eşsiz oluşu dolayısıyla da bu markanın tercih edilmesinin gerektiğini ifade etmiş olursunuz.
Marka sizi benzerleriniz ya da farklılarınızdan ayıran, kimliğinizi yansıtan, işinizi ya da hedefinizi özetleyen isminizdir.
Marka bir işaret, tasarım, isim, sembol, yabancı bir kelime vb. her şey olabilir. Ancak marka tesciliyle, somut haklarla markanıza sahip çıkılabilmesi mümkün olabilmektedir.
Marka tescili olmadan işletmeye, sunduğumuz hizmete ya da ürettiğimiz ürüne yaptığımız yatırımlar, ruhsatı olmadan dikilen inşaata benzetilebilir. Yapılan tüm yatırımın, harcanan para ve emeklerin boşa gitmesi, başkasının sahip çıkması an meselesidir. İnşaatın ruhsatının önceden alınması nasıl gerekli ise, yatırıma başlanmadan isim haklarına sahip çıkılması yani marka tescili yapılması da o kadar gereklidir.
Marka Başvuru Süreci
2017 yılında yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile marka tescil sürecinde de düzenlemeler olmuş ve işlemler kısalmıştır.
Sürecin takibinin baştan sona eksiksiz ve doğru yapılması önemlidir. Aksi takdirde sürecin boşa gitmesi ve yatırılan ücretlerin de yanması söz konusu olabilmektedir.
Özellikle 2017 yılından itibaren, getirilen yeni düzenlemelerle de birlikte, marka başvuru sayıları oldukça artmıştır. Türkpatent’in yetkili kıldığı uzmanlardan, vekillerden destek alınmadan yapılan başvuruların artmasının etkisiyle ortaya çıkan bu durum, takibi yapılmayan, sonuçlandırılmayan başvuruların da oranında büyük artışa sebep olmuştur.
Özellikle de TÜRKPATENT vekili kuruluşlardan destek alınmadan ya da vekilsiz olarak, bireysel yapılan marka başvurularında çokça yaşanabilen olumsuzlukları şöyle sıralayabiliriz ;
- 1- Başvuruların yanlış konularda ya da eksik olarak yapılması,
- 2- Sürecin takibinin yapılmayıp işlemlerin sonuçlandırılamaması,
- 3- Gelen itiraz – red ya da kısmi red kararlarına karşı gerekli dosyaların gerektiği gibi hazırlanıp kuruma sunulamaması.
Profesyonel destek ile marka tescil işlem sürecinde; yukarıda sayılan olası olumsuzluklar hiç yaşanmayıp, doğrudan ilan kararının çıkması ve ilan sürecinde de itirazın gelmemesi, dolayısıyla 2 aylık ilan süresi sonunda da tescil kararının çıkması mümkün olabilmektedir.
Belirtilen durum itibariyle; başvuru adeti artmış ancak tescil edilen marka sayısı, aynı oranda artmamıştır.
MARKA TESCİL işlemlerinde SÜREÇ, *profesyonel destek alındığında şu safhalardan geçerek ilerlemektedir ;
- Marka başvurusu yapılmadan önce ilgili olunan konuların doğru saptanması (aynı gün).
- İlgili olunan konularda yapılacak olan detaylı MARKA ARAŞTIRMASI ve bu araştırma sonucunun yorumlanıp, olası risklerin ortaya konması, bu risklerden kaçınmanın yollarına ilişkin bilgilendirmenin yapılması ve durumun değerlendirilmesi (aynı gün).
- Marka başvurusunun Türk Patent Kurumu’na yapılması ve takibin ve bilgilendirmelerin başlaması (aynı gün).
- Marka başvurusu sonrasında, COM.TR uzantılı ALAN ADI için gerekli başvuru için bilgilendirme ve istenildiği takdirde gerekli işlemlerin yapılması ( ilk gün ya da 1-2 gün içinde).
- Marka başvurusunun ön incelemesinin TÜRK PATENT uzmanı tarafından şekli olarak incelenmesi (10 -120 gün arası).
- İlan kararı ve bilgilendirme (2 ay)
- İlan süresinde bir itiraz gelmemesi halinde, 2 ay sonunda marka tescil ücretine ilişkin hatırlatma – bilgilendirme ve gerekli yönlendirmelerin yapılması.
Marka tescil işlem sürecinde yaşanabilecekler olası olumsuzluklar şunlardır ;
- İlanın başvuru yapılan tüm konularda kabul edilmeden yapılması ya da ilan edilmeyip red verilmesi halinde KARARA İTİRAZ edilmesi yönünde bilgilendirme ve durumun değerlendirilmesi.
- İlan süresi içinde gelen bir itiraz olması halinde bilgilendirmenin yapılması ve itiraza karşı görüş sunulması.
- Gelen itirazın kabulü ya da verilen red kararına yapılan itirazın da kabul edilmemiş olması halinde verilen karara karşı İTİRAZ EDİLMESİ.
Burada belirtilen, olası olumsuzlukların tümü, TÜRKPATENT vekili olan uzman kuruluş tarafından müvekkile belirtilmekte ve müvekkil bu risklerden, olası olumsuzluklardan haberli ve olası bir durumda da gereken müdahalenin vekili olan uzman kuruluş tarafından yapılabileceğinin de bilincinde olarak başvuruyu yapmaya karar vermiş olacaktır.
- Marka tescil ücretinin yatırılmasının ardından gelen ve 10 sene geçerli olan marka tescil belgesinin çerçevelenmesi ve müvekkile sunulması.
- Marka tescil belgesinin müvekkile iletilmesinin ardından marka takibinin yapılmaya başlanması ve markaya benzer bir marka başvurusunun olması halinde gerekli bilgilendirmenin müvekkile yapılması.
- 10 yılın sonunda markanın yenilemesinin yapılması gerektiğine dair bilgilendirmenin ve hatırlatmanın yapılması.
Marka Tescil Sürecinin Şablonla Anlatımı
Marka Başvuru Süreci Sonrası
Marka başvuru süreci sonrası markanızın takibinin yapılması önemlidir. Bu bağlamda, tescil edilen markaya benzer marka başvurularından haberdar olunması ve olası benzer başvuruların görülmesi halinde itiraz ederek bu başvuruların reddinin sağlanması mümkündür ve bu gerekli görülebilir. Bunun olabilmesi için; işi sadece patent ve marka uzmanlığı olan bir marka – patent vekili bir firma tarafından işlemlerin takibinin yapılması doğru olandır. Bu şekilde çalışan firmaların yapabileceği ve her ay 2 defa yayınlanan marka bültenlerinin takibinin yapılıp, benzer markaların taranıp rapor sunulacağı üzere Marka İzleme hizmetinin verilmesi, marka sahibine fayda sağlayacaktır.
Marka tescili yapılan konularda markanın kullanım zorunluluğu vardır. 2017’de 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile getirilen bu yenilik ile de birlikte, markanın ilgili olduğu belirtilen tüm konularda 5 yıl içinde markanın kullanıldığının ispat edilememesi , dolayısıyla sözkonusu zaman içinde kullanılmamış olması halinde, tescilden doğan haklar ortadan kalkabilecek, marka hükümsüz kalabilecektir.
Marka başvuru süreci sonrası markanın sağladığı hakların devamı için süre uzatımının yapılması gerekir. Marka YENİLEME işlemi olarak adlandırılan bu işlem her 10 yılda bir yapılması gereken bir işlemdir. Marka sahibi, dilediği süre boyunca, her 10 senede bir yenileme işlemini yapabilmektedir. Bu işlem için bir sınırlama yoktur.